Değiştirilmiş bir kitaba nasıl iman ediyorsunuz?

Tanrı, tarih boyunca yarattığı insanlıkla yakın bir ilişki kurmayı amaçlamıştır. Tanrı, bu ilişkinin standartlarını belirlemiş ve bunları Kutsal Kitap aracılığıyla insanlığa yasalar yoluyla bildirmiştir. Tanrı, Kutsal Kitap aracılığıyla kendini açıklarken, sevgi, kutsallık, bilgelik gibi niteliklerinin yanında her şeye gücü yetme, güvenilir, adil ve doğru olma gibi niteliklerinin de olduğunu belirtir. Onun bu nitelikleri, vaatleri ve amaçlarıyla da uyumludur. Bu niteliklerine ve karakterine aykırı bir şekilde davranamaz.

Tanrı’nın her şeye gücünün yetmesi, onun iradesini boşa çıkarabilecek hiçbir dışsal güçün olmadığı anlamındadır. Bu nedenle, kendi sözünün bir başkası tarafından değiştirilmesine de müsaade etmez. Sözünü korumak onun etkin kontrolündedir. O’nun sözü de kendisi gibi gerçek, kalıcı ve değiştirilemezdir: “Nitekim, ‘İnsan soyu ota benzer, Bütün yüceliği kır çiçeği gibidir. Ot kurur, çiçek solar, Ama Rab’bin sözü sonsuza dek kalır.’ İşte size müjdelenmiş olan söz budur.” (1. Petrus 1:24,25).

Kendisine itaat etmeyenleri cezalandırması da onun yüce adaletinin göstergesidir. Eğer iddia edildiği gibi sözü değiştirilmiş olsaydı, yargısı ve adaleti de sekteye uğrardı: “Tanrı adaleti saptırır mı, Her Şeye Gücü Yeten doğru olanı çarpıtır mı?” (Eyüp 8:3). Tanrı, değiştirilmiş bir yasayla, kendi doğruluğuna ve karakterine uygun adil bir yargılamada bulunamazdı. “O yönetir doğrulukla dünyayı, O yargılar adaletle halkları.” (Mezmur 9:8).Adaleti ve doğru olanı saptırmış olurdu. Oysa Tanrı’nın yaptığı her işte sadık ve adildir; bütün koşulları güvenilirdir: “Tanrı’nın her sözü güvenilirdir” (Süleyman’ın Özdeyişler’i 30:5).