Nasıl oluyor da İsa'ya Tanrı diyorsunuz?

İsa’nın Tanrılığı, Hıristiyanlığın en temel gerçeğidir ve bu gerçek İsa’nın kendi sözleriyle temellenmiştir. İsa, açıkça ‘BenTanrı’yım’ demese de, kendisi hakkında verdiği tanıklıklar gerçekten onun Tanrı olduğunu ortaya koyar. İsa kendisi hakkında öyle şeyler söyledi ki; Kutsal Kitap’ı ön yargısız bir şekilde okuyan herkes, onun Tanrı olduğu gerçeğini kolaylıkla anlayabilir.

İsa’nın kendisi hakkındaki açıklamaların yer aldığı İncil kayıtlarına göz atalım: “Başkâhin O’na yeniden, ‘Yüce Olan’ın Oğlu Mesih sen misin?’ diye sordu. İsa, ‘Benim’ dedi. ‘Ve sizler, İnsanoğlu’nun Kudretli Olan’ın sağında oturduğunu ve göğün bulutlarıyla geldiğini göreceksiniz.’ Başkâhin giysilerini yırtarak, ‘Artık tanıklara ne ihtiyacımız var?’ dedi. ‘Küfürü işittiniz. Buna ne diyorsunuz?’ Hepsi İsa’nın ölüm cezasını hak ettiğine karar verdiler.” (Markos 14:61-62)

İsa’yı Yüksek Kurul’un önüne getirdiklerinde Yahudiler, İsa’nın kendisi hakkında verdiği bu tanıklıktan, Tanrı olduğunu iddia ettiğini kavradıkları açıkça anlaşılmaktadır. Çünkü ellerinde bulunan ve çok iyi bildikleri kutsal metinlerde geçen ‘Yüce olanın oğlu, Tanrı’nın sağında oturmak, göğün bulutlarıyla gelen’ gibi kavramları İsa kendisi için kullanmıştı: “Gece görümlerimde insanoğluna benzer birinin göğün bulutlarıyla geldiğini gördüm. Eskiden beri var Olan’ın yanına doğru ilerledi, O’nun önüne getirildi. Ona egemenlik, yücelik ve krallık verildi. Bütün halklar, uluslar ve her dilden insan ona tapındı. Egemenliği hiç bitmeyecek sonsuz bir egemenlik, krallığı hiç yıkılmayacak bir krallıktır.” (Daniel 7:13-14). Dikkat edilirse mahkemede İsa’nın eylemlerinden çok, açıkladığı kimliği ile suçlu bulundu. Bu durumda Yahudilerin önünde iki seçenek kalıyordu. Ya onun iddiaları Tanrı’ya küfürdü ya da İsa gerçekten Tanrı’nın oğluydu.

Diğer bir örnek Yuhanna’nın 10. bölümünde geçmektedir: “Yahudi yetkililer O’nun çevresini sararak, “Bizi daha ne kadar zaman kuşkuda bırakacaksın?” dediler. “Eğer Mesih isen, bize açıkça söyle.” İsa onlara şu karşılığı verdi: “Size söyledim, ama iman etmiyorsunuz. Baba’mın adıyla yaptığım işler bana tanıklık ediyor. Ama siz iman etmiyorsunuz. Çünkü benim koyunlarımdan değilsiniz. Koyunlarım sesimi işitir. Ben onları tanırım, onlar da beni izler. Onlara sonsuz yaşam veririm; asla mahvolmayacaklar. Onları hiç kimse elimden kapamaz. Onları bana veren Babam her şeyden üstündür. Onları Baba’nın elinden kapmaya kimsenin gücü yetmez. Ben ve Baba biriz.” Yahudi yetkililer O’nu taşlamak için yerden yine taş aldılar. İsa onlara, “Size Baba’dan kaynaklanan birçok iyi işler gösterdim” dedi. “Bu işlerden hangisi için beni taşlıyorsunuz?” Şöyle yanıt verdiler: “Seni iyi işlerden ötürü değil, küfrettiğin için taşlıyoruz. İnsan olduğun halde Tanrı olduğunu ileri sürüyorsun.”. (Yuhanna 10:24-33) Yahudiler, İsa’nın bu sözlerinden kendisini Baba Tanrı ile bir tuttuğunu, yani kendisini Tanrı olarak tanıttığını açık bir şekilde anlamışlardı. Yahudiler İsa’nın sözlerini küfür olarak kabul ettiler ve bu suçun hükmünü kendileri vermek istediler. Levililer kitabının 24. bölümünün 16. ayetinde yer alan yasada Tanrı’ya küfrün cezasının taşlanarak ölüm olduğu açıkça belirtilmiştir: “RAB’be söven kesinlikle öldürülecektir. Bütün topluluk onu taşlayacak. İster yerli ister yabancı olsun, RAB’be söven herkes öldürülecektir.”

Yuhanna’nın 5. bölümünün 15-18 ayetlerinde de İsa’nın, kendi işleriyle Babasının işlerini aynı düzeyde tuttuğunu görmekteyiz. İsa söyledikleriyle ‘Baba ile Oğul’ olarak tarif edilecek bir ilişkide bütünleştiklerini bildirmişti: “Adam gidip Yahudi yetkililere kendisini iyileştirenin İsa olduğunu bildirdi. Şabat Günü böyle şeyler yaptığı için İsa’ya zulmetmeye başladılar. Ama İsa onlara şu karşılığı verdi: ‘Babam hâlâ çalışmaktadır, ben de çalışıyorum.’ İşte bu nedenle Yahudi yetkililer O’nu öldürmek için daha çok gayret ettiler. Çünkü yalnız Şabat Günü düzenini bozmakla kalmamış, Tanrı’nın kendi Babası olduğunu söyleyerek kendisini Tanrı’ya eşit kılmıştı.”

İsa’nın Tanrı olduğu iddiasında bulunduğu diğer bir kayıt da Yuhanna 8:52-59 ayetlerinde yer almaktadır. İsa’nın varoluş öncesinde de var olduğunu söylemesi açıkça Tanrılığının bildirisiydi. İsa’nın Tanrılığıyla ilgili diğer bir açıklamada, Baba Tanrı’yı tanımanın ve görmenin, onu tanımak ve görmekle aynı şey olduğunu iddia etmiştir. O, Baba’nın özüne ve Baba ve Oğul ilişkisine sahiptir. İsa’nın bu açıklamasını da Yuhanna kitabının 8:18-29 ayetlerinde yer almaktadır.

İncil kayıtlarında İsa’nın Tanrılığı ile ilgili gerçeklerin yer aldığı birçok açıklama bulunmaktadır. Üstelik sadece öğrencileri değil bizzat İsa’nın kendisi sözleriyle ve eylemleriyle kendisinin ‘Tanrı’ ve ‘Tanrı Oğlu’ olduğunu açıkça söylemiştir.